Ruhi Su Dostlar Korosu 44 Yaşında

Kurucumuz, hocamız Ruhi Su 1912’ de Van’ da doğdu.

Müzikle küçük yaşlarda tanıştı. Müzik eğitimi aldı, öğrenciler yetiştirdi, korolar kurdu ve yönetti.

Musiki Muallim Mektebinde bir yandan da türküler üzerine çalışmalarını sürdüren Ruhi Su, okuldaki arkadaşlarıyla birlikte 1956 yılında bir “Müzik Öğretmenliler Korosu” kurmuştu. Bu koronun başına da, hocaları Ahmet Adnan Saygun’u getirmişlerdi. Koronun adı, döneme ait belgelerde “Ses ve Tel Birliği Korosu” olarak geçer. Bu, onun ilk koro çalışmasıdır. İkinci koro çalışmasını, 1944-47 yılları arasında, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde oluşturduğu koro ile birlikte yürütmüştür. Bu koro, zaman zaman kapatılıp yeniden açılarak, aralıklarla çalışmalarını sürdürmüştür. Ruhi Su’nun sonradan hayat arkadaşı olarak seçeceği Sıdıka Umut da bu koronun koristlerindendi. Koro bir süre sonra engellenir, sonra bir kez daha dener ve o da uzun sürmez. 1951 tevkifatı ile tutuklanır ve koro da sona erer. Ruhi Su, hapishane yaşamı boyunca da kısa dönemli koro çalışmaları yapmıştır. 1952’ de bu kez Harbiye Cezaevi’ nde mahkûmlardan oluşan bir koro kurar. Mahkûmlardan türküler derler ve bunları bu koro ile seslendirir.

Ceza evinden çıktıktan sonra, 1958’ de Atıf Yılmaz’ ın “Karacaoğlan’ın Kara Sevdası” filmi için Adana’ ya gider ve film için bir de koro kurar. Yapımcı Ruhi Su’ nun politik görüşlerini gerekçe gösterir ve film başka bir sanatçının sesiyle gösterime girer.

Filmin çekimi bitince (1959) İstanbul’ a gelir ve gece kulüplerinde çalışmaya başlar. 1960 Mart ayında ailesini de Ankara’ dan İstanbul’ a getirir ve Nişantaşı’ na yerleşirler. Gece kulüplerinde ve dost toplantılarında türküler söyler. Aydınların kurduğu İMECE ile plaklar yayımlar. Türkiye İşçi Partisi (TİP)’ ne sazıyla ve sesiyle destek verir. Üniversitelerde ve çeşitli eylemlerde solo dinletiler yapar. Filmlerde türküler söyler. YKB için “Notalarıyla Halk Oyunları” kitabını hazırlar. Derlemeler, besteler yapar. Müzik dersleri verir, öğrenciler yetiştirir.

1970 darbesini takip eden yıllar Türkiye’ de sosyalist muhalefetin de güçlendiği yıllardır. Ruhi Su bu yıllarda da sazıyla ve sesiyle bu mücadelenin Yanında yer alır. Konserlerine devam ederken ders vermeye de devam eder. Sümeyra Çakır da o yıllarda, kendi deyimiyle “ tam benim ekolum” dediği tek öğrencisidir. 1970’ li yılların başından itibaren Sümeyra’ ya bağlama, ses ve halk türkülerini yorumlama dersleri verir.

“Dostlar Korosu” Kuruluyor…

1970’ lerin ortalarında bir koro kurulması gündeme gelir. Dostlar Tiyatrosu 1975’ te Şişli’ de bu gün otoparka dönüştürülen Ümit Tiyatrosu’ nda faaliyet gösteriyordu. Tiyatro dışında da birçok sanatsal faaliyetin yapıldığı mekân “Dostlar Hasad- Çağdaş Halk Dansları Topluluğu” nun da yaşam bulduğu yerdi.

Genco Erkal, Ruhi Su ile tanışmasını ve “Dostlar Korosu” nun kurulmasına karar vermelerini şöyle anlatıyor: “ 1961 yılıydı. Ruhi Su, Kent Oyuncularıyla birlikte Site Tiyatrosu’ nda bir şiir-türkü gecesi düzenleyecekti. Şiirleri oyuncular okuyacak, kendisi de türküleri seslendirecekti. Ben de o dönemde Kent Oyuncularında çalışıyordum. Ruhi Su ile ilk tanışmamız bu gösteri nedeniyle oldu. Şiirleri bize o çalıştırdı. İşine olan saygısı, tutkusu, inanılmaz titizliği, halk şiirinin yorumu konusundaki düşünceleriyle hepimizi büyüledi. Olağanüstü sesine de ilk kez o gösteride tanık oldum… Daha sonraları, 70’ li yıllarda ortak bir “Pir Sultan Abdal Konseri “ düzenledik. Bir tiyatro oyunu gibi gösteriyi bir ay boyunca prova ettik. Biz oyuncular şiirleri okuyor, Ruhi Su’ nun türkülerine koro olarak katılıyorduk. Sanırım Sümeyra Çakır’ ın seyirci karşısına çıkışı bu konserde oldu, aynı programı birçok kez yinelemek zorunda kaldık…”

Dostlar Tiyatrosu bünyesinde bağımsız bir koro oluşturma düşüncesi de bu konserin başarısından doğar.

Dostlar Korosu 1 Aralık 1975’ te çalışmalarına başladı.

Sıdıka Su o günleri “…Koro, Genco Erkal’ın, Ruhi Su ile beraber çalışmak istemesinden sonra oluşturulmuş. Genco Erkal ve beraber çalıştığı tiyatro grubuyla (Dostlar Tiyatrosu),Ruhi Su ve Sümeyra Çakır, Pir Sultan Abdal’ı sahneye koydular. Genco Erkal oynuyor, Ruhi Su ile Sümeyra da Pir Sultan türkülerini,10-15 tiyatrocudan oluşan koroyla beraber söylüyordu. Daha sonra aynı ekiple, Köroğlu’nu sahneye koydular. Bir koroya ihtiyaç olduğu kararını aldıktan sonra da, açtıkları bir sınavla 50-60 kişiden oluşan “Dostlar Korosu “nu oluşturdular. Artık öyle bir hale gelmişti ki, Ruhi ne zaman plak çıkartsa, Dostlar Korosu’yla bir açılış yapıyordu. ‘Ruhi Su Dostlar Korosu’ adını ise, Ruhi’nin ölümünden sonra ben koydum.” diye anlatıyor.

Sıdıka Su’nun söylediğine göre, Ruhi Su’ya ve koroya gelen baskı ve yasaklamalar, gelen iktidarlara göre değişiyordu. “Mesela Demirel hükümeti, hep kısıtlama getirmiştir. En rahat dönemse Ecevit zamanı olmuştur…” 

Sümeyra da o günleri şöyle anlatıyor: 

”…Bu sırada bir koro oluşturulmasının, çok ihtiyaç duyulan bir şey olduğu anlaşıldı. Gençlik arasında böyle bir istek vardı. Cumhuriyet Gazetesi aracılığıyla “Dostlar Tiyatrosu” bir çağrı yaptı. Gençler geldiler. Sesleri ve söyleyişleri belli bir düzeyin üzerinde olanlar seçildi ve “Dostlar Korosu” 1975 Aralık ayında kuruldu… Çeşitli politik görüşlerden genç insanlar, bir arada son derece politik bir atmosfer içerisinde birlikte çalıştık. Uzun yıllar ben de bu çalışmanın büyük bir kısmında birlikte oldum. Koroyla beraber konserler yaptık…”

Koro önceleri tek sesli türküler çalışır. Ruhi Su’ ya göre toplum olarak tek sesli bir türküyü hep beraber söyleme konusunda pek de başarılı değildik ve öncelikle bu yeteneğin geliştirilmesi gerekiyordu. Yola böyle çıkılır. Sonraları iki sesli küçük denemelerle çok sesliliğe ilk adımlar atılır. Koro bu gün de olduğu gibi, çeşitli meslek gruplarından ve üniversitelerden gelen, asıl mesleği müzik olmayan amatörlerden oluşur.

 Ruhi Su, tek sesli halk müziğimizin batı müziği içinde yer edinmesinin bir yolu olarak “çok sesliliği” işaret ediyordu. Türk halkının çoğunluğuna yabancı, anlaşılmaz gelen bu güçlü müzik dilini benimsetmenin yolu olarak, esasında zaten polifonik karakterde olan halk müziğimizden yola çıkarak izlenecek bir yolla halkın da zaman içinde eğitilebileceğini ön görüyordu ve “halkını seven bir insanın, halkın yetişmesi diye de bir şeyin var olduğunu bilmesi gerektiğini” vurguluyordu. Çok sesliliğe kendi türkülerinin eşliğinde girmenin halka hem ilginç geleceğini ve hem de sanatçıya bu kurallar içinde kendi diliyle düşünmeyi öğreteceğini söylüyordu. Bir yazısında ” Batı tekniği ile işlenmiş müziğimizi dinlerken de kendi dilimizi ve kendi yaşantılarımızı bula bula çoksesliliğin tadını anlamaya alışacağız ve böylece batı müziği içindeki yerimizi alabileceğiz…” diyordu.

Dostlar Korosu ilk defa 1975 yılında Dostlar Tiyatrosu’ nda “Pir Sultan Konseri” yle sahne alır. Bu konser ve “Köroğlu ve Türküler” konserleri o dönem için birer sanat olayı haline gelir. Bu konserlerle ilgili dönemin gazetelerinde:“…Şarkıcılıkta ve türkücülükte bayağılığın geçer akçe olduğu şu günlerde, Ruhi Su ile Sümeyra Çakır’ı ve Dostlar Korosu’nu dinlemek ne büyük bir mutluluk. Bu atılım yalnız İstanbul seyircisi için değil, bütün yurt için kaçırılmaması gereken bir müzik olayı. Ruhi Su’nun, Sümeyra Çakır ve Dostlar Korosu ile gerçekleştirdiği bu çok olumlu başlangıcın uzun ömürlü olması ülkemizin halk müziği geleceği bakımından çok önemli…” gibi destek yorumları yer alır.

Ruhi Su, Dostlar Korosu ve Sümeyra ile 1976 yılında “El Kapıları” ve 1977’ de de “Sabahın Sahibi Var” albümlerini kaydeder. Plaklar ve İstanbul’ da ve Türkiye’ nin diğer şehirlerinde verilen konserler büyük ilgi görür. 

Bu yıllarda Sümeyra Dostlar Korosu’ ndan ayrılır ve solo çalışmalarına başlar. Ruhi Su ile aralarındaki usta – çırak ilişkisi sürer. Yurt içinde ve dışında bir kaç kez birlikte sahne alırlar.

Dostlar Korosu 1978 yılında “Semahlar” albümünde bir kez daha Ruhi Su’ ya eşlik eder.

Ruhi Su ve Dostlar Korosu Türkiye’ nin 1980 darbesine doğru gidilen kargaşa ortamında çalışmalarını sürdürmeye çalışırken, 12 Eylül darbesi ile birlikte çalışmalara ara vermek zorunda kalır.

Sonraki yıllarda Ruhi Su’ nun amansız hastalığa yakalanması da koro çalışmalarının sürdürülebilmesini imkânsız kılar. Ruhi Su ile koronun dostluğu ve dayanışması Ruhi Su’ nun ölümüne kadar sürer.

12 Eylül sonrası yasaklanan 1 Mayıs mitingleri, her sene 1 Mayıs gününü takip eden ilk cumartesileri, Aziz Nesin’ in Çatalca’ daki çiftliğinde Ruhi Su ve Aziz Nesin’ in öncülüğünde gerçekleştirilen türkülü pikniklerle devam ettirilir. Bu bir anlamda her türlü baskıya, engellemeye rağmen bir arada olunduğunu göstermenin bir yoludur. Bu gelenek bu gün de zaman zaman devam ettirilmektedir.

Ruhi Su 20 Eylül 1985’ de hayata veda etti.

Ruhi Su’ nun ölümünden sonra yeniden bir araya gelerek çalışmalarımızı sürdürme kararı aldık. Timur Selçuk ve Sarper Özsan ile başlayan çalışmalarımıza daha sonra Hüseyin Tutkun ve Refik Köksal ile devam ettik.

1987 yılında “Dostlar Korosu” adını öğretmenimiz Ruhi Su’ ya duyduğumuz saygının bir ifadesi olarak Sıdıka Su’ nun da önerisiyle “Ruhi Su Dostlar Korosu” (RSDK) olarak değiştirdik.

Ruhi Su’ nun ölümünden sonra birçok kez sahne alan RSDK, 30 Mart 1987’ de “Harbiye Konak Sineması” nda gerçekleştirilen “Ruhi Su Anma Gecesi” nde sahne aldık.

Anma gecesini Genco Erkal düzenledi. İlhan Selçuk’ un konuşması ile başlayan anma gecesinde, Timur Selçuk ve Sarper Özsan’ ın yönetiminde Pir Sultan Abdal’ dan, Karacaoğlan’ a; halk türkülerinden, Ruhi Su’ nun türkülerine kadar geniş bir repertuvarla sahne aldık. Koroya piyanoda Elif Turan ve Timur Selçuk, gitarda Gökçen Taşkıran, vurma çalgılarda Selim Selçuk eşlik etti. Konsere Hüseyin Başaran, Günay Pesen, Esin Afşar türküleriyle, Genco Erkal şiirleriyle, fotoğraf sanatçısı İsa Çelik dialarıyla, Mehmet Akan’ ın yönetiminde “Dostlar Hasad” dans gurubu danslarıyla katıldılar. Gecede Avustralya Televizyonu’ nun hazırladığı bir “Ruhi Su Belgeseli” de gösterildi.

RSDK’ nın 44 yıllık yolculuğunda Ruhi Su’ dan başlayarak 14 şefle çalışmalarını sürdürdü.

Ruhi Su’ nun ölümünden sonra Timur Selçuk, Sarper Özsan, Hüseyin Tutkun, Refik Köksal ile başlayan çalışmalar “Konak Sineması Konseri” nden sonra Sarper Özsan ile devam etti.

RSDK ‘yı daha sonraki yıllarda Cenan Akın, Cengiz Ünal, Öcal Öcalan, Refik Köksal, İbrahim Güler, Ahter Destan, Ortaç Aydınoğlu ve Berktay Akyıldız 2013’e kadar taşıdılar.

RSDK, 2014 yılından sonra çalışmalarına Emin İgüs’ ün sanat yönetmenliğinde ve Mutlu Ödemiş’ in şefliğinde devam ediyor.

RSDK birçok müzisyenin yetiştiği bir okul işlevi de gördü. Bu güne kadar 500′ den fazla koristi bünyesinde barındıran RSDK’ ndan yetişen Sümeyra Çakır, Emin İgüs(Ezginin Günlüğü), İsmail Demircioğlu(Solo ve Erkan Oğur ile), Mehtap Meral, Nevzat Karakış, Süleyman Süer, Hürdağ Aydın, Gamze Akkuş, Hasan Karayol, Yusuf ve Hüseyin Başaran, Hasan Öztürk, Sefer Boztaş, Veysel Kuyumcu, Cengiz Ünal, İbrahim Gürel, Hüseyin Tutkun, Deniz – Mehmet Naci Dedeal ve Ertuğrul Kapucu(Kaf Dağı), Dilek Koç, Şule Kocaman Saraç, Nazife Eyüboğlu, Mehmet Ali Barış Beşli(Zugaşi Berepe), Salim Çetin, Nimet Çakıcı(Nazım Kumpanya), Ceren Akyıldız, Gülsüm Çita, Yasemin Yurduşen, Aslı Kurt, Gamze Akkuş, Hasan Öztürk, vs. gibi birçok eski korist arkadaşlarımız müziğin çeşitli alanlarında çalışmalarına bu gün de devam ediyorlar.

Koro müziğiyle önce korist olarak katıldıkları RSDK’ unda tanışan Hüseyin Tutkun, Refik Köksal, Cengiz Ünal, İbrahim Gürel arkadaşlarımız daha sonraki yıllarda RSDK şefliğini üstlendiler. RSDK’ dan sonra başka isimlerde koroların kurulmasına öncülük ettiler.

Yine RSDK ile koro deneyimini yaşayan eski korist arkadaşlarımız Salim Çetin, Veysel Kuyumcu arkadaşlarımız koroların kurulmasına öncülük ettiler, korolar çalıştırdılar ve çalıştırmaya da devam ediyorlar.

RSDK ile koro deneyimi kazanan birçok arkadaşımız daha sonra korolar kurdular veya çalıştırdılar; korist olarak birçok koroda ve Acapella gruplarında yer aldılar. Timur Selçuk Korosu, Selenler Oda Korosu, Evrensel Kültür Korosu, Çerkezköy ÇYDD Çok Sesli Korosu, Çerkezköy Belediyesi Çok Sesli Gençlik Korosu, Çerkezköy Belediyesi Çocuk Korosu, Sabahın Sahibi Türküler Korosu, Mimarlar Odası Korosu, Nazım Hikmet KM İşçi Korosu, Nazım Kumpanya, BİLAR Ruhi Su Çocuk Korosu, Capella, Coral İstanbul, Saint Antuan Noel Korosu, Vokaliz, Bahçeşehir Ü. Medeniyetler Korosu, Muammer Ketencoğlu Kadın Sesleri Korosu, ÖDP Kadıköy Korosu, MARE, Mavi Nota Halk Türküleri Topluluğu, Maviden Yeşile Halk Ezgileri, Dostlar Müzik Topluluğu, Emeğin Dostları Korosu, DİSK Genç-Sen Korosu vs. gibi

RSDK 44 yıllık müzikal yolculuğunda birçok sanatçı, müzisyen ve grupla sahne aldı…

1987′ de başlayan ve günümüze kadar süregelen konserlerde Emin İgüs, Erkan Oğur, İsmail Demircioğlu, Ufuk Karakoç, Ömer Yılmaz, Ersin Baykal, Cahit Berkay-Moğollar, Hasan Yükselir, Sabahat Akkiraz, Arif Sağ, Tuncer Tercan, Feryal Öney, Kardeş Türküler, Muammer Ketencoğlu, Birol Topaloğlu, Sayat Nova Korosu, Aşık Mahsuni Şerif, Erdal-Mercan Erzincan, Tolga-Pınar Sağ, Musa Eroğlu, Eylem Pelit, Erol Uras, Ömer Yılmaz, Serdar

Yalçın, Ferda Ereren-Üç Deniz Topluluğu, Güvenç Dağüstün, Umut-Özgür Devrim Can, Yıldız İbrahimova, Hasan Yükselir, Esin Afşar, Sadık Gürbüz, Yekta Kara, Direnen Mızıkacıları, Bahri Gürcan, Berrin Ötenel, Deniz Erdoğan, Bülent Azak, Ayşegül Aydemir, Ender Ormanlar, Almula Özlem, Hülya Aksular, Hüseyin Likoş, Merih Çimenciler, Müjgan Özsan, Nasuh Barın, Oktay Keresteci, Ömer Sabar, Özlem Soydan, Perihan Solak, Ruhsar Öcal, Sevan Sencan, Nurten Tezman, Timur Doğanay, Volkan Ersoy vs. gibi birçok önemli sanatçı-müzisyen ve guruplarla aynı sahnede yer aldık.

Anma gecelerimiz ve konserlerimiz Türk sineması ve tiyatrosunun önemli isimleri tarafından sunuldu: Genco Erkal, Rüştü Asyalı, Yavuzer Çetinkaya, Gülsen Tuncer, Yaman Okay, Orhan Alkaya, Kenan Işık vs. gibi…

RSDK İstanbul’ da, Türkiye’ nin birçok şehrinde ve yurt dışında çok sayıda konserde sahne aldı…

RSDK ile geçen 44 yılda İstanbul’ da, AKM Büyük Salon, CRR Konser Salonu, Harbiye Açık Hava Tiyatrosu, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi, Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu, Harbiye Konak Sineması, Dostlar Tiyatrosu Sahnesi, Beyoğlu Karaca Tiyatrosu, Aya İrini, İtalyan Kültür Merkezi, Kenter Tiyatrosu, Beyoğlu Ses Sineması, Sultan Ahmet Ceza Evi, Yeni Melek Konser Salonu, Darüşafaka Maslak Okulları, Bostancı Gösteri Merkezi, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi, Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Beşiktaş Kültür Merkezi, Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi, Maslak Darüşafaka Salonu, Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi, Ok Meydanı İdil Kültür Merkezi, İnönü Stadyumu, Belgrad Ormanları Mesire Alanı, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi, ENKA İstinye Amfi Tiyatrosu, BİLFEN Çamlıca, Levent Akatlar Kültür Merkezi, Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü, Yıldız Teknik Üniversitesi, Çatalca Nesin Vakfı, Sultanahmet Cezaevi, İstanbul Ünv. Devlet Konservatuvarı Kadıköy Haldun Dormen Sahnesi, İtalyan Kültür Merkezi, Esenyurt Rıfat Ilgaz Açık Hava Tiyatrosu, Cumhuriyet Gazetesi Cağaloğlu Binası, İTÜ Maçka Kampüsü, Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi, Kartal ve Gebze Halk Eğitim Merkezi, Gebze Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi, Ataköy Leyla Gencer Kültür Merkezi, Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi, Kartal Stadı, Sarıyer Halk Evi Salonu, Sarıyer Belediyesi Kültür Merkezi, Taksim Meydanı’ nda, Beyoğlu Ses Tiyatrosu, Emek Sineması, MSGSÜ Fındıklı, Tophane Amire-i Hümayun vs gibi birçok yerde defalarca sahne aldık.

RSDK ile İstanbul dışında da İzmir Fuarı İsmet İnönü Kültür Merkezi, Ankara Opera Binası, Ankara Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu, Eskişehir Belediyesi Kültür Merkezi, Kastamonu Meslek Yüksek Okulu Sahnesi, Zonguldak, Bartın, Eski Hisar, İzmir Selçuk Efes Antik Tiyatrosu Çanakkale Belediye Meydanı, Balıkesir-Ören, Altınoluk, Bolu İzzet Baysal Üniversitesi, Denizli Pamukkale Üniversitesi, Çorlu Halk Eğitim Merkezi, Bursa, Kocaeli, İzmir TMMOB Kültür Merkezi, Sivas – Hanköy, Tokat-Yazıcı Köyü, Kastamonu-Cide Sarı Yazma Festivali, Dikili Barış Festivali, Ankara Korolar Festivali, Ankara Uluslararası Müzik Buluşması gibi çok sayıda konserler gerçekleştirdik.

1991 yılında Cenan Akın yönetiminde Almanya’ nın Köln ve Frankfurt şehirlerinde iki konser verdik. Konserde Emin İgüs ve Eylem Pelit de yer aldılar. Dostlar Hasad konsere koreografisini Mehmet Akan’ ın yaptığı “Su Semahları” ile katıldı. Köln konserinin açılış konuşmasını Server Tanilli yaptı. Gecede “Ezgili Yürek” belgeseli de gösterildi. Frankfurt konserini de Şanar Yurdatapan düzenledi.

RSDK tarihinin en önemli konserlerinden biri de “Mahlemize Âşık Geldi” konseriydi. Yaklaşık 6-7 ay süren uzun bir hazırlık döneminin sonunda, 17 Temmuz 2007’ de Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’ nda halk müziği ve kültürü alanında çalışmalar yapan Sayat Nova Korosu, Ruhi Su Dostlar Korosu, Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST) bünyesinde yürütülen Kardeş Türküler projesinde yer alan müzisyenler ve Birol Topaloğlu ile âşık müziği ve geleneğini tarihsel süreci içinde günümüze kadar getirerek, Anadolu, Mezopotamya ve İran ile Ermeni ve Kafkas Platosu’ nu içine alan büyük bir coğrafyanın ezgilerini buluşturduk. Şaman dönemi anlatıcı ozanlarından başlayarak Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Dadaloğlu, Köroğlu, Karacaoğlan, Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş, Ali Ekber Çiçek, Mahzuni Şerif, Âşık Veysel, Garabet Khaço, Nagaş Hovnatan, Kusan Aşot, Sayat Nova, Kusan Havasi, Nahabet Kuçak, Kusan Şeram, Civani, Kürt dengbejleri, kadın âşıklar ve daha birçok halk ozanının eser ve felsefelerinden örnekler verdiğimiz, birbirine komşu coğrafyalarda yaşayan, farklı din, kültür ve halkalara mensup ozanların farklı ve ortak temalarla ürettikleri yapıtlar kronolojik ve tematik bir akış içerisinde oluşturulmuş repertuvarı icra ettik. Konserde koroyu Melikcan Zaman ve Berktay Akyıldız yönettiler. Konserde Türkçe, Ermenice ve Kürtçe türkülerden oluşan bir repertuar seslendirdik. Âşıkların hayat görüşleri ve yaşam öyküleri kısa metinler halinde Pakrat Estukyan tarafından izleyenlere sunuldu. O konserde bir kaç ay sonra öldürülecek olan Hrant Dink de vardı ve konsere gazetesi Agos’ ta geniş yer ayırmış ve bir de yazı yazmıştı.

9 Aralık 2007’ de Amerika Birleşik Devletleri’ nin Boston kentinde Massachusetts College of Art’ da “Anadolu’ nun  Renkleri Festivali” kapsamında yapılan “Ruhi Su Türküleri” programında RSDK, eski koristlerden Karabey Aydoğan tarafından temsil edildi. Amerika’ da yaşayan opera sanatçısı Bülent Güneralp de programda Ruhi Su türküleri seslendirdi.

RSDK olarak 2010 yılında İnönü Stadyumu’ nda gerçekleştirilen “Grup Yorum’ un 25. Yılı” konserinde de sahne aldık. Bu destek bir anlamda Ruhi Su’ nun 1985 yılında aramızdan ayrılmasını takip eden her 20 Eylül mezar başı anmalarına, kurulduğu günden itibaren hiç aksatmadan katılan “Grup Yorum” a vefa borcumuzun ödenmesiydi.

1978 yılından sonra ilk kez 2010 yılında Taksim Meydanı’ nda gerçekleştirilen tarihi 1 Mayıs Mitingi için oluşturulan ve kuruluşunda RSDK olarak aktif görev aldığımız “1 Mayıs Sanatçılar Korosu” nu da RSDK şefi Berktay Akyıldız yönetti. Şevval Sam’ dan Feryal Öney’ e; Rahmi Saltuk’ tan Edip Akbayram’ a, Suavi’ ye, Sadık Gürbüz’ e, Burhan Şeşen’ e, Leman Sam’ a, Ferhat Tunç’ a kadar onlarca sanatçının yer aldığı koroda RSDK koristleri de yer aldı. 1 Mayıs korosuna ilk RSDK şeflerimizden Timur Selçuk piyanosuyla eşlik etti ve Sarper Özsan’ ın sözlerini ve müziğini yazdığı “1 Mayıs Marşı” Türkçe, Ermenice, Arapça ve Kürtçe dillerinde seslendirdik.

RSDK 1 Mayıs 2011 mitinginde de yer aldı. Koroyu bu konserde Hürdağ Aydın yönetti.

RSDK 2012 1 Mayıs günü de sahnedeydi. Bu kez sahneye kuruluşuna da öncülük ettiği ve RSDK Şefi Berktay Akyıldız tarafından çalıştırılan DİSK Genç-Sen Korosu ile beraber çıktı. 1 Mayıs Marşı ve Türkiye İşçi Sınıfına Selam marşlarını seslendiren koro, konser öncesi Şişli’ de oluşturulan “Ruhi Su 100 Yaşında” kortejinde Mavi Nota Halk Türküleri Topluluğu ve RSDK eski koristleriyle beraber Taksim alanına yürüdü.

Ruhi Su Dostlar  Korosu olarak 2011’ de “Ruhi Su 26. Ölüm Yıldönümü Anma Konseri” nde Boğaziçi Üniversitesi’ nde, Beyoğlu Sineması’ nda Halkevleri’ nin düzenlediği “ Sivas Katliamı Anma Gecesi” nde ve Kartal’ da Birleşik Metal İş Sendikası Kongresi ‘ nde sahne aldık.

Ruhi Su’ nun 100. Doğum yılı olan 2012’ de Avustralya’ nın Sydney ve Melbourne kentlerinde Karabey Aydoğan ve yine Londra’ da Karabey Aydoğan ve Yasemin Yurduşen tarafından temsil edildik.

Koro çalışmalarımıza 1987’ den sonra uzun yıllar “Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Lokali” nde devam ettik. Mayıs 1996’ da “Ruhi Su Kültür Sanat Vakfı” nın kurulmasıyla çalışmalarımızı vakfın Beyoğlu, Ayhan Işık sokaktaki binasında sürdürdük. Sıdıka Su’ nun 2006’ da hayata gözlerini kapamasından sonra RSDK çalışmaları bu kez “Tarih ve Toplum Bilimleri Enstitüsü” nün Beyoğlu’ ndaki binasına taşıdık. RSDK’ nın 44. Yılında çalışmalarımızı Kadıköy, Nazım Hikmet Kültür Merkezi’ nde sürdürüyoruz.

RSDK bugün Türkiye’ den, Balkanlara; Kafkasya’ dan, Orta Doğu’ ya; Gospellerden, çağdaş koro edebiyatı eserlerine kadar tek sesli ve çok sesli 500’ e yakın türküyü repertuarında barındırıyor.

Bu yıl Ruhi Su Kültür ve Sanat Derneği’ nin koordinasyonunda çeşitli etkinliklerle RSDK’ nın 44. Yılı kutlanacak ve aynı zamanda kurucumuz, hocamız Ruhi Su’ nun 34. ölüm yıldönümü anmaları yapılacak. Bu etkinliklerin RSDK geleneğine bugüne kadar emek veren (Ruhi Su dostları, koro şefleri ve koristler) herkesle birlikte ve coşkuyla kutlanmasını umuyoruz.